Minibüsler balık istifi doluydu. İnsanlar 30-40 dakika minibüs bekledi. Kimisi sınava yetişemedi, kimisi zar zor girdi. Terminalde sıraya dizilmiş özel halk otobüsleri ise yine seyirciydi. Bu araçlar böyle zamanlarda çalışmayacaksa ne zaman çalışacak? Birileri çıkıp bu soruya cevap versin artık.
İndi-bindi 25 TL… Klimalar çalışmıyor, güzergah yetersiz, hizmet sıfır. Başka şehirlerde, hatta bizden daha büyük ilçelerde bile bu fiyatlar daha düşük. Sınav günü, İslami İlimler Fakültesi’nin bulunduğu tepeye minibüs çıkmadı. Oysa orada da çok sayıda öğrenci sınava girdi. Yokuşta nefes nefese kalanlar oldu. Bu plansızlık değilse nedir?
Ve Pazar sabahı… Su kesintisi! Dere ve Rüstempaşa Mahallelerinde musluklardan tek damla akmadı. Yalova’da sınav sabahı duş alamayan, yüzünü bile yıkayamayan öğrenciler vardı. Bu rezaleti neyle açıklayacağız? Arıza olabilir, evet. Ama bu kaçıncı arıza? Sürekli yaşanan bu altyapı sorunları neden çözülmüyor?
Unutmayalım, bir önceki AK Partili belediye yönetimi Yalova tarihinin en büyük altyapı hamlesinin startını vermişti. Kazılar yapıldı, borular döşendi, sokaklar delik deşik edildi. Peki şimdi ne oldu? Bu çalışma durdu mu? Mevcut CHP yönetimi, yine klasik “borç edebiyatı”na mı sarıldı? İller Bankası’ndan gelen kesintiler, SGK ve vergi borcu bahanesiyle işler askıya mı alındı?
Yetmedi… 23 Nisan Çarşamba günü, yani Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Yalova bir kez daha depremle sarsıldı. Üstelik tek değil, 15’er dakika arayla tam dört kez! En büyüğü 6.2 şiddetindeydi. Şehir panik içinde sokaklara döküldü. Çok şükür can kaybı yaşanmadı ama bu bir uyarıydı. Yalova’nın altı kaynıyor ama biz hâlâ üstünü süpürmekle meşgulüz.
1999’u yaşayan bir şehiriz. Depreme dair sözde “hazırlıklar”dan çok, gerçek planlar görmek istiyoruz. Belediyeler, kurumlar, STK’lar bir araya gelmeli, sadece tatbikat değil, gerçek anlamda risk yönetimi yapmalı. Göstermelik seminerlerle, kameralar önünde verilen demeçlerle olmaz bu işler.
Siyasetçiler de sadece seçim zamanı değil, böyle zamanlarda da sahada olmalı. Deprem olur, su kesilir, ulaşım çöker; ama onlar hâlâ suskun. Yalova halkı artık sabretmiyor, sorguluyor. Ve iyi de yapıyor.
Ben bu şehirde doğdum, burada yaşıyorum. Artık beklemek istemiyorum. Hesap sorulmalı, hesap verilmeli. Çünkü bu şehir, bu insanlar her şeyin en iyisini hak ediyor.
Yalova uyanmalı. Ve bu kez gerçekten!
News
