romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
DOLAR 42,0565 0,34%
EURO 48,5374 0,61%
ALTIN 5.411,59-0,33
BITCOIN 46421170,66%
Yalova
18°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Bülent Güler

Bülent Güler

18 Eylül 2025 Perşembe

Siyasette kıskançlık

Siyasette kıskançlık
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıskançlık, siyasette sessiz bir virüs gibidir. Görünmez ama damarların arasında dolaşır. Parti içi çekişmelerin, koltuk savaşlarının, gereksiz kavgaların çoğu aslında ideolojik farklılıklardan değil, “neden o ben değilim?” sorusunun cevapsızlığından doğar.

Bir milletvekili, bir belediye başkanı, bir parti yöneticisi… Fark etmez. Halkın alkışını biraz daha fazla alan, medyada bir adım öne çıkan, konuşması daha çok dinlenen kimse, diğerlerinin hedefi haline gelir. “Onun başarısı benim eksikliğim midir?” diye düşünmek yerine, “onun başarısından ben ne öğrenebilirim?” sorusu hiç sorulmaz.

Siyasette kıskançlığın en büyük zararı, halkadır. Çünkü kıskançlık; ortak aklı, iş birliğini ve hizmet üretme gücünü boğar. Yöneticilerin birbirine tahammül edemediği, kadroların birbirini baltaladığı bir yerde milletin yararı ikinci plana düşer.

Kıskanç siyasetçi, milletin değil; kendi koltuğunun derdindedir. Kendi gölgesinden büyüğünü görmeye tahammül edemez. Bu yüzden proje üreteni susturur, halkın sevdiğini itibarsızlaştırır, öne çıkanı itibarsızlaştırmak için dedikodu üretir. Yani büyütmek yerine, birbirini küçültmekle uğraşır.

Ama unuttukları bir gerçek var: Siyasette kıskançlık, eninde sonunda sahibini yer bitirir. Tarih, kıskançlığıyla kendi partisini, kendi liderini ve en sonunda kendi geleceğini yıkan siyasetçilerle doludur.

Oysa siyaset, kıskançlıkla değil, kıymet bilmekle ilerler. Bir siyasetçi, yol arkadaşının başarısını kendi başarısı gibi görebiliyorsa, orada büyüme vardır. Kendi eksikliğini başkasının fazlasıyla ölçmek yerine, toplum için nasıl daha fazlasını katabileceğini düşünen siyasetçi, gerçek liderlik yoluna girmiş demektir.

Kıskançlık, bireysel ilişkilerde insanı yorar; ama siyasette bir ülkenin kaderini zedeler.

Bugün siyasetin ihtiyacı, birbirini kıskanan değil, birbirini tamamlayan kadrolardır. Çünkü millet, kavgadan değil, çözümlerden beslenir.

Unutmayalım: Kıskançlık kişisel bir duygudur ve hemen hemen her kesimde bulunur; ama siyasette aşırıya kaçıp taşarsa, toplumsal bir yıkıma dönüşür.